Enerji; toplumların gelişmesinde, ekonomik bağımsızlıklarının kazanılmasında ve sürdürülmesinde ö. nemli bir etkiye sahiptir. Ancak, dünya nüfusundaki artış, gelişmiş ülkelerin yüksek enerji tüketimi, gelişmekte olan ülkelerin gelişme hızı bugün için bilinen enerji kaynaklarının hızla tüketilmekte olduğunu göstermektedir. Henüz geliş. me aşamasında olan ülkeler füzyon, rüzgar, güneş enerjileri gibi konvansiyonel olmayan enerji kaynaklarının ise teknik ve ekonomik yapılabilirliklerinin ispatlanması için teknolojik gelişmelere ve zamana ihtiyaç vardır. Bilinen enerji kaynaklarından alternatif enerji kaynaklarına geçiş döneminde olan ve ülke enerji hammaddelerinin sonuna yaklaşan yeryüzünde en büyük ihtiyaç son derece özenle hazırlanacak, enerjinin akılcı ve tutumlu kullanımına yönelik enerji maddeleri ve programlarıdır.

1973 enerji krizi ve petroldeki büyük fiyat artışları tüm dünya ülkelerinde enerjinin gerek sosyal yaşamdaki ve gerekse de sanayi ile öteki sektörlerde ağırlığını hissettirmiştir.

Böylece 1973 yılına kadar düşük olan enerji fiyatları nedeni ile işgücü yerine enerjinin ikame edildiği dönemler azalmıştır.

Bugün dünya ülkeleri ekonomik gelişme ile enerji kullanımı arasındaki sıkı ilişkinin önemini kavramışlardır.

Kalkınmış veya Türkiye gibi kalkınmakta olan birçok ülkede ekonomik gelişme enerji kullanımı arasında hesaplanan esneklik katsayıları genellikle bire yakın değerler taşımaktadır.

Bu ise bir ekonomide % 1 oranında gelişme sağlandığında, genel enerji talebinin % 1 oranında artacağı anlamına gelmektedir.

Öte yandan söz konusu esneklik katsayısı ekonomik gelişme elektrik enerjisi arasında da hesaplanırsa genellikle birden büyük değerler elde edildiği görülmektedir. Bu ise ekonomik gelişmenin elektrik enerjisine, genel enerjiye oranla daha fazla bağımlı olduğunu göstermektedir. Bunun nedeni; Ekonomik gelişme düzeyleri yükseldikçe ülkelerin toplam enerji tüketimleri içinde elektrik enerjisinin payının artmasıdır. Genelde ekonomik gelişmeyi sürükleyen ve oransal olarak en fazla elektrik enerjisi tüketen sektörün sanayi sektörü olması da ekonomik gelişme – elektrik enerjisi ilişkisinin artış nedenidir.

Elektrik enerjisi yetersizliği, bir ülkenin sadece bazı bölgelerinin karanlıkta kalması sonucunu doğurmayıp üretim düşmesi, işsizliğin artması tüm sanayi sektörünün felce uğraması yatırımların yenilenmesi ve kısaca milli gelirin azalmasına neden olacaktır.

Bu açıdan, sağlıklı bir ekonomik gelişmenin gerçekleşmesi ve sürdürülmesi elektrik enerjisinin ucuz, ye. terli ve güvenilir bir biçimde sağlanmasına bağlı olmaktadır.

Bu bakımdan, elektrik enerjisinin rasyonel kullanımı ve tasarrufu konusunda etkili bir uygulama sağlanabildiği taktirde ancak, enerji açığı kapatılabilir.

Leave a comment